Human Papilloma Virus dış (vulva) ve iç genital (vajen ve rahim ağzına) yerleşerek hücresel değişikliklere neden olup, zamanla kanser gelişimine neden olabilen bir virüstür. Başlıca oluşturduğu 2 ana problem dolayısıyla önemlidir. Bunlardan biri kondilomlardır. Bu yaygın problem cinsel yolla bulaşmakta ve kişiler için problem oluşturmaktadır. Diğeri ise kanserdir. Rahim ağzı kanseri olan hastaların nerdeyse tamamında HPV saptanmaktadır. Halk arasında sorulsa kanser yapan en zararlı madde nadir diye büyük çoğunluk sigara diyecektir. Oysa HPV nin kanser ilişkisi sigaranın akciğer kanseri yapıcı etkisinden çok daha güçlüdür. Ancak her HPV enfeksiyonu kanser oluşturmamaktadır. HPV’nin bu güne kadar 100’ün üzerinde alt tipi belirlenmiştir ve bunların bazıları (tip16, tip18, tip 31, tip 35 gibi) daha çok kanser öncesi hücresel değişikliklere ve kanser gelişimine sebep olmaktadır ve dolayısı ile bu tipler yüksek riskli tipler olarak değerlendirilmektedir.

Mademki bir virus enfeksiyonu o halda akla şu soru gelmektedir: HPV nasıl bulaşır? Çoğunlukla bu enfeksiyon bu virüs ile enfekte olmuş bir kişi ile cinsel ilişki sonrası bulaşmaktadır. Yani cinsel yolla bulaşmadır. Fakat bunun dışında bulaşma yollarınında olabileceğinden bahsedilmektedir ve cilt teması bunlardan biridir. Orneğin vulva bölgesine virüslü bir malzemenin teması da bulaş yolu olabilir. Bu neden ile genital bölgeye epilasyon işlemi sırasında ortak malzeme (tıraş bıcağı, ağda, malzeme kabı gibi) kullanılmaması önemlidir. Vajen ve rahim ağzı enfeksiyonunda cinsel yolla bulaşma çoğunlukla sebeptir. Virüs ile temas sonrası çoğu olguda herhangi bir bulgu oluşmaksızın vücut kendi bağışıklık sistemi ile bu virusu defedebilir ancak kuluçka dönemini takiben 3-9 ay içinde belirtiler görülmeye de başlayabilir. HPV hücreler arasındaki çatlak, kesiklerden girerek hücre içine yerleşmeye çalışırlar ve böylece hücre genetik yapısını bozabilirler. İşte yüksek riskli dediğimiz bu tiplerin hücre genetiğini bozarak kansere giden bir sürecide başlatabilirler.

Human Papilloma Virus

Bu aşamada akla bu süreç nasıl gelişiyor sorusu gelebilir. Diğer bir deyişle vücuduma bu virus girerse ve ben bu virusa yenik düşersem ne olabilir beni hangi tehlikeler bekliyor???? Öncelikle rahat olun çok büyük oranda bağışıklık sisteminiz bunun üstesinden gelecektir. Gelemezse ve yüksek riskli bir tiple enfekte iseniz önünüzde uzun bir süreç var demektir. Virus once hücreye yerleşecek hücre genetiğini bozacak bu arada diğer hücreleride etkileyerek tam tabaka tutulum oluşturacak ardındanda bazal tabaka denen asıl koruyucu tabakayı aşarak kanser oluşturacak. Bu süreç 1 yıl ile 20 arasında süren bir süreç (çoğu 5-10 yıl). Yani hücrenin HPV tarafından enfekte edilmesinden kanser tanısı konmasına kadar ki geçen sure ortalama 5-10 yıl.

HPV yerleştiği dokuda neler yapıyor? kanser öncesi hücresel değişikliklere neden olabiliyor. Bunlar; Rahim ağzında CIN (cervical intraepithelial neoplasia), vulvada VIN (vulvar intraepithelial neoplasia) ve vaginada VAIN (vaginal intraepithelial neoplasia) dir. Bu lezyonlar kanser öncülü lezyonlar olabilirler ve mutlaka deneyimli hekimlerce yönetilmeli ve tedavi edilmelidirler. Bunların yanı sıra HPV ile enfekte olmuş bir kadının rahim ağzı, vajen veya vulva bölgesinde kondilomlar (siğil) görülebilir. Bunlar kansere neden olmayan HPV tipleri ile ilişklidir ve toplumda sıkça rastlanılan bir durumdur. Kişiler dış genital bölgede oluşan siğiller nedeni ile doktora başvurabilir ve bu siğiller yakılarak ,dondurularak veya üzerine asit sürülerek kolaylıkla yok edilebilirler.

Genital Siğil

HPV enfeksiyonununa bağlı problemim olduğunu nasıl anlarım? Dış genital bölgedeki lezyonları görmek yada anlamak mümkün olabilirken rahim ağzında oluşan değişiklikleri kadının anlaması imkansızdır. Rahim ağzından alınan smear (Pap test) veya bu bölgeye yapılan kolposkopik inceleme ile, bu hücresel değişiklikler erkenden saptamak mümkün olabilir. Ne ilginçtir ki HPV enfeksiyonu olan olguların çoğunda akıntı yada kaşıntı gibi şikayetler bulunmamaktadır. O halde belli aralıklarla yapılan PAP testinin önemi çok büyüktür. 1940 yılından beri uygulanan bu test ile tüm dünyada rahim ağzı kanserinden ölüm oranı % 90 azalmıştır. Bu sorunun net cevabı cinsel aktif olduktan sonra en az yılda bir kez PAP test yapılmasıdır. Böylece kanser öncül problemlerin ortaya çıkması ve uygun tedavilerle kanserin önlenmesi mümkün olacaktır.

HPV testi yaptırmalımıyım? Her kadının durduk yerde doktorundan HPV testi istemesi mantıklı değildir. Aynı şekilde doktorunda hiç bir bulgu olmadan bu testi yaptırması gerekli değildir. Bu testi ancak kanser öncesi lezyonları taşıyan olguların yönetiminde hekime yardım etmek amaçlı kullanıyoruz. Onun haricinde gerek hasta gerekse doktor prekanseröz lezyonları hangi HPV tipi olursa olsun ciddiye almak gerektiğini bilmelidir.

HPV

Bu virustan korunamaz mıyız? Aşı ile korunmak mümkündür. Günümüzde en riskli olan Tip 16 ve 18 için geliştirilmiş 2 koruyucu aşı vardır. Bu aşılardan birinde kondilom yapan tip 6 ve 11 e karşıda koruyuculuk sağlanmaktadır. Bu virüsün bulaşmış olduğu kişinin tedavisi için henüz etkili bir aşılama tedavisi yoktur. Dolayısı ile aşılanan kişiler en azından bu iki yüksek riskli tipe karşı yaklaşık 5 yıl için %95-100 oranında kendilerini korumuş olacaklardır. Aşılama 10 yaşından itibaren kız çocuklarına yapılmaya başlanabilir. Ne kadar erken yaşta aşılama yapılmaya başlanırsa, vücudun savunma sistemi o oranda daha iyi uyarılabilmektedir. Aşının oluşturduğu bağışıklık sistemi hücreleri sayesinde günün birinde kişi aşılama yapılan virüs tipleri ile karşılaşırsa, savunma hücreleri derhal virüsü yok etmektedir. Tek eşlilik, kondom kullanımı maalesef yeterli koruma sağlayamamaktadır. Aşının %75-85 oranında rahim ağzı kanserini engelleyebileceği bildirilmektedir.

Aşıyı nasıl uygulatmalıyım? Aşılama 0-2 ve 6. aylarda olmak üzere toplam 3 dozda yapılmaktadır. Aşılama sonrası oluşan savunma hücreleri düzeyi enfeksiyon sonrası oluşan doğal antikor düzeyinden çok daha fazla olmaktadır. 5. yıl sonunda tekrarlama aşısı yapılıp yapılmayacağı henüz belirlenmemiştir. Ancak yapılan çalışmalar aşılama yapılan kişilerde bağışıklık sisteminin virüsü unutmadığını, 5. yıl sonunda bile virüs ile karşılaşınca savunma hücrelerini dolaşıma hızla verdiğini ortaya koymaktadır.

42 yaşındayım aşı olmalı mıyım? Virüs aşısı daha ileri yaşlarda da yapılabilir. Aşının 26-45 yaş aralığında da etkili olduğu gösterilmiştir. Yani şu anki bilgilerimize göre aşı 10-45 yaş aralığında yapılabilir.

Bu aşılar vulva kanserine karşı da korur mu? HPV aşısı ayın zamanda bu virüslerin vulva ve vajende yapabileceği kanser öncesi hücre bozukluklarına ve kansere karşı da 0’e yakın koruma yaptığı bildirilmektedir.

HPV ile enfekte olan kişiler aşı ile tedavi edilebilir mi? Piyasada bulunan ticari aşılar koruyucu özelliği olan aşılardır. Virüs ile enfekte olan kişileri mevcut olan aşılar ile aşılayarak tedavi etmek mümkün değildir. Tedavi amacı ile aşılama üzerinde de çalışılmaktadır ancak henüz başarılı olan ticari bir aşı geliştirilememiştir.

Aşılama yapmadan önce HPV tip tayini yapmaya mutlaka gerek var mı? HPV aşılaması için öncesinde HPV tip tayini yapmaya gerek yoktur. Farklı iki tipin aynı anda kişiye bulaşma oranı %2-6 arasındadır. 4 farklı HPV tipinin bir kişide aynı anda pozitif bulunma oranı ise %0.4 gibi çok düşük bir orandadır. Örneğin: kişi sadece HPV tip 11 ile enfekte olmuş olsun, o kişiye 4’lü aşı ile HPV tip 6 -16 ve 18 e karşı korunma sağlanabilir. Yanı sıra çapraz korumalar ile daha az oranda da olsa farklı yaklaşık 10 tipe karşı da korunma sağlanacağı düşünüldüğünde , bu kişiye ayrıca tip tayini yapmak maliyeti artırmaktan başka bir işe yaramaz. Ama şunuda bilmek gerekir ki yapılan aşılama HPV tip 11’e karşı bir tedavi sağlamayacaktır.